Bilindiği gibi 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 15. maddesinde yer alan ilan reklam tarifesindeki alt ve üst sınırlar içersinde kalmak üzere ilan ve reklam vergilerinin miktarını belirlemeye yine aynı Kanunun 96/ B maddesine göre Belediye Meclisleri yetkilendirilmiştir.
Anayasanın 73. Maddesi vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulmasını, değiştirilmesini veya kaldırılmasını öngörmüştür. Bu nedenle vergilendirme yetkisi, yasama organı tarafından kullanılabilen yetkilerdendir. Bu yetkinin kullanılmasında vergi yükünün âdil ve dengeli dağılımını ve herkesin mali gücüne göre vergi ödemesini sağlama amacının gerçekleştirilebilmesi için sosyal ve ekonomik değişimlerin de bir gereği olarak, 73’üncü maddenin son fıkrasında yasama organınca bu yetkinin, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerden muaflığa, vergi istisnalarına, vergi indirimlerine ve vergi oranlarına ilişkin olmak üzere yukarı ve aşağı sınırları yasada gösterilmek koşuluyla değişiklik yapılması konusunda Bakanlar Kuruluna kısmen devredilebilmesine olanak tanınmıştır. Anayasada, yasallık ilkesinin tek istisnasını Bakanlar Kuruluna devredilebilen bu yetki oluşturmaktadır. Bunun dışında vergilendirme alanında başka hiçbir organa tanınmış veya devredilebileceği öngörülmüş bir yetki bulunmamaktadır.
Bu esastan hareket eden Anayasa Mahkemesi 29.12.2011 tarih ve 2010/62 Esas-2011/175 sayılı kararı ile Belediye Meclislerinin bu yetkisini iptal etmiş ve karar bir yıl sonra yürürlüğe girmek üzere 19 Mayıs 2012 tarih ve 28297 sayılı resmi gazetede yayımlanmıştır. Bu durumda Meclisin konuyu anayasa ve yasalara uygun olarak yeni bir yasa maddesi ile düzenlemesi gerekmektedir. Ancak TBMM den henüz yeni bir madde hazırlanmadığı için belediye meclisleri bu yıl da tarifelerini Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği hükme dayanarak düzenlemişlerdir.
Oysa Danıştay bu tür durumlarda nasıl bir yol izleneceği konusunu çeşitli kararları ile çözmüş ve Danıştay 11. Dairesi 03.03.2009 tarihli kararında “Anayasa Mahkemesinin, iptal kararının yürürlüğe gireceği tarihi ileriye dönük olarak ertelemiş bulunması yasama organına aynı konuda, iptal kararının gerekçesine uygun olarak, yeni bir düzenleme için olanak tanımak ve ortada hukuki bir boşluk yaratmamak amacına yönelik olup, yargı mercilerinin bakmakta oldukları uyuşmazlıklarda anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş kuralları uygulamasının ve uyuşmazlıkları bu kurallara göre çözümlemesinin, hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmayacağını” açıkça belirtmiştir.
Bu nedenle; bu yıl ilan reklam vergisi ödeyecek mükelleflerin ileride haklarının korunmasını teminen vergiyi yatırmak zorunda kalsalar bile “ihtirazı kayıt” koyarak ödemelerini öneririm…
Av. Ayşe Z. AYDIN
ARED Genel Koordinatörü
Açıkhavada Haberler / 2013